Gösteriliyor: 21 - 30 of 90 Makaleler

Nefsimizi Tanıyor muyuz?

Nefsinizi tanıyormusunuz? Nefsin de mertebeleri var biliyormusunuz? Aşağıdaki yazı size nefsinizi tanımak için ışık tutacaktır. Nefs’in yedi mertebesi vardır : Nefs-i emmare, nefs-i levvâme, nefs-i mülhimme, nefs-i mutmainne, nefs-i râziyye, nefs-i marziyye ve nefs-i safiyye. Nefs-i Emmare : Hayvani ruhun kendi yaratılışı olan sıfatı “Nefis olanca şiddetiyle kötülüğü emreder” (2) ayeti kerimesinin anlamınca emmaredir. Üç …

Kusurları Nefsinden Muvaffakiyeti Allah’tan Bilmek

Allâh için yapılan hizmetlere nefsâniyetin karıştırılmaması son derece mühimdir. Hizmet ehlinin en çok dikkat edeceği husus, muvaffakıyeti kendinden değil, Rabbinden bilmektir. Cenâb-ı Hak müminlerin, Bedir Gazvesi’ndeki muzafferiyetinden bahsederken: فَلَمْ تَقْتُلُوهُمْ وَلَـكِنَّ اللّهَ قَتَلَهُمْ وَمَا رَمَيْتَ إِذْ رَمَيْتَ وَلَـكِنَّ اللّهَ رَمَى “(Ey Habîbîm!) Savaşta onları siz öldürmediniz, fakat onları Allâh öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, …

Tarikatta On Usul

Tarikatte on usul vardır ki, Necmüddin Kübra rahmetullahi aleyh “Usûlü’l-Aşere”1 adlı eserinde bunları şu şekilde sıralamıştır: 1. Tevbe, 2. Zühd, 3. Tevekkül, 4. Kanaat, 5. Uzlet, 6. Zikre mülâzemet, 7. Tamamiyle Hakk’a dönmek, 8. Sabır, 9. Murakabe, 10. Rıza. İşte bu esasların hakikatleri iyi anlaşılırsa, İslâm tasavvufunun ruhu meydana çıkar. Bir kısım dervişlerin ve bazı …

Riyazet Yoluyla Ahlâk’ın Değişmeyi Kabul Etmesi

Tembel bir kimseye mücahede etmek, nefsi riyazete çekmek, nefsini temizlemek ve ahlâkını güzelleştirmek ağır gelir. Nefsin bu hâlinin kusurluluğundan, eksikliğinden ve kötü müdahelesinden ileri geldiğini bir türlü kabul etmek istemez. Bu bakımdan bu kişi, ahlâkın değişmesinin düşünülemeyeceğini, tabiatların değişmez olduğunu iddia ederek iki delil ile bu iddiasını isbata kalkışır. 1. Ahlak bâtının sûretidir. Nitekim şeklin, …

Kalbin Hastalıkları ve Sıhhate Kavuştuklarına Delalet eden Emareler

Bedenin âzâlarının herbiri, kendisine mahsus bir fiil için yaratılmıştır. Onun hastalığı ancak kendisi için yaratıldığı fiili yapmamasıdır. Hasta olmaması için o fiil, kendisinden çıkmamalı veya bir nevi sallantı ile kendisinden çıkmalıdır. Bu bakımdan elin hastalığı, kendisine çalışmanın zor gelmesidir. Gözün hastalığı, görmenin kendisine zorlaşmasıdır. Kalbin hastalığı da yapması için yaratılmış olduğu fiilin yapılmasının kendisine zor …

Kendini İlmen Ve Ahlâken Sürekli Geliştirmek

Hizmet insanı, keyfiyetli bir hizmet sunabilmek için, kendi gelişimini de ihmâl etmemelidir. Sürekli bir tekâmül (olgunlaşma) gayreti, onun tabiî vasfı olmalıdır. Yeterli bilgi ve tecrübeye sâhip bulunmayan, ahlâkî ve mânevî gelişimini önemsemeyen, işinin ehli olmayan bir hizmet eri, lâyık-ı vechile ciddî bir hizmet ortaya koyamaz. Diğer taraftan, hayatta tekâmül ve değişim, Cenâb-ı Hakk’ın koyduğu ilâhî …

Kur’ân-I Kerîm Eğitim Ve Öğretimi

KUR’ÂN-I KERÎM EĞİTİM VE ÖĞRETİMİYLE İLGİLİ HİZMETLERE BİRİNCİ DERECEDE EHEMMİYET VERMEK İnsanlığa hidâyet rehberi olan Kur’ân-ı Kerîm, Allâh Teâlâ’nın biz kullarına göndermiş olduğu ilâhî bir emânettir. Bu emâneti nefsimizden başlayarak Allâh’ın kullarına taşıyabilmek, en mühim hizmetlerin başında gelir. Nitekim hadîs-i şerîfte: “Sizin en hayırlınız, Kur’ân-ı Kerîm’i öğrenen ve öğretendir.” (Buhârî, Fedâilu’l-Kur’ân, 21) buyurulmuştur. Bir insana …

Hizmet Edilen Muhâtabı İyi Tanımak

Mahlûkât arasında en mükerrem bir şekilde yaratılan insana, saygı ve tâzimle yaklaşmak îcâb eder. Zîrâ onun kalbi, nazargâh-ı ilâhîdir. Bu itibarla insana yapılacak hizmetlerde hassas davranmak, hizmetin semeresi ve ecri bakımından son derece mühimdir. Hizmeti kaba ve kırıcı bir üslûb ile îfâ etmek, sâhibine ecir kazandırmayacağı gibi, aksine onun günâha girmesine bile sebep olabilir. Çünkü …

Dinin Direği Namaz

Dinin Direği ve Mü’minin Mi’râcı namazdır, Lügat mânâsı ile “İslâm”, yaradanına ve O’nun kurduğu ilâhî nizâma “Teslim olmayı” ifâde eder. Bu teslimiyyetin en vecîz şekli ise, “abd” (kul)’ın “Hâlik” (Yaratıcı)’ına “ibâdet”i (kulluğu) ile ifâde edilebilir. İbâdet’in İslâm terminolojisindeki ismi, Farsça “namaz”, Arapça “salât”dır. İslâmda ibâdetler; farz, vâcib, sünnet ve nâfile ibâdetler olarak, önem derecelerine göre …

Şefkatli, Merhametli Ve Affedici Olmak

Kâmil bir mümin, gönül insanıdır. Merhamet ve diğergâmlık, onun en belirgin vasfı ve tabiat-i asliyesidir. Merhamet, müminin kalbinde hiç sönmeyen bir ateş gibidir. İnsan rûhunun ulaşabileceği olgunluk semâsına çıkışın yolu, merhamet ve hizmet basamaklarından geçmektedir. Merhamet, îmânımızın bu âlemde şâhidi olan ve bizi kalben Rabbimize yaklaştıran ilâhî bir cevherdir. Hizmet ehli, Cenâb-ı Hakk’ın Rahmân ve …