AŞKINA YARATMIŞ

BU DÜNYAYI YARADAN HABİBİNİN AŞKINA YARATMIŞ HER HALKETTİĞİNİN İÇİNE DE BİR ZERRE TOHUM ATMIŞ KİMİ FARKINA VARIP CİHANA TAŞMIŞ,KENDİNİ AŞMIŞ KİMİ GECENİN RENGİNE BÜRÜNÜP KENDİNİ KANDIRMIŞ     AH GÜNDÜZ AŞKIYLA YANAR GÜNEŞİ ETRAFI YAKAR GECENİN HASRETDEN İÇİ YANMIŞ KARANLIĞA AKAR AY GELİR BİR UMUT,BİR ÜMİT YILDIZLAR YANAR RÜZGAR  BAZEN YUMUŞAK,BAZEN SERT SEVGİLİYE KOŞAR BULUTLAR …

Hicri Yılbaşı ve Aşure Günü

HİCRİ YILBAŞI Peygamber efendimiz, miladi 571’de 20 Nisana rastlayan, Rebiul-evvel ayının 12. Pazartesi sabahı, Mekke’de doğdu. 622’de Mekke’den Medine’ye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medine’nin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanların şemsi yılbaşı oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, hicri [kameri] yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi  Müslümanların yılbaşı gecesidir. Bu geceyi …

Bir Kervan Ki…

BİR KERVAN Kİ…   GİTTİLER ,GİDENLER BİR DAHA DÖNMEYECEKLER, ARDLARINDA ÖLÜMSÜZLÜK BIRAKTILAR ,İŞTE MİRAS. NASIL BİR KERVAN Kİ SAHİBİ RESULULLAH(S.A.V), REHBERLERİ KURAN VE SÜNNET,     YOLCULARI SAHABE-İ KİRAM,  SAADAT-I KİRAM, SIDDIKLAR,  SALİHLER  VE  ŞEHİTLER. VARACAKLARI YER BELLİ Kİ ELBET,ÖNÜNDE, İŞTE EBEDİYET, İŞTE CENNET VE CEMALULLAH, HAYAL ET DÜŞÜN BİR AN,NE EDİLMEZ Kİ FEDA, DUYMAK …

Yunus Emre ve Mevlana Hz. Şiirler

GEL GİDELİM DOSTA GÖNÜL Bir karardan durmayalım Gel gidelim dosta gönül Hasretinden yanmayalım Gel gidelim dosta gönül Kılavuz ol gönül bana Gel gidelim yârdan yana Canım kurbandır canana Gel gidelim dosta gönül Kara haberin almadan Can bedenden ayrılmadan Azrail bizi bulmadan Gel gidelim dosta gönül Gerçek murada varalım Yârin hatırın soralım Yunus Emre’yi alalım Gel …

Mürşid-i Kamillerden Tövbe Almak Zorunda Mıyız?

Edep

Aziz ve Celil olan Allah; Muhammed(s.a.v.)’in Mirac’tahuzuri Hakk’ta bulunurken “Gözü ne sapmış ne de kaymıştı” (Necm 53/17) Bu ayetin tefsirinde : Huzurda bulunmanın adabına riayet etti denilmiştir. Allah’u Teala,“Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyunuz” (Tahrim 66/6) buyurmuştur. İbn. Abbas bu ayeti, kendinize edep ve marifet öğretiniz diye tefsir etmiştir. Rasulullah (s.a.v.) : Güzel bir isim vermek, …

Mumun Pervane ile Konuşması

Mumun Pervane ile Konuşması Çok iyi hatırlıyorum. Bir gece uyuyamadım. Gözüme uyku girmedi. Pervanenin, muma şu sözleri söylediğini işittim. Ey sevgilim! Hadi ben aşığım, yansam da yeridir. Peki ya sen neden yanıyor, niçin ağlıyorsun? Ey benim biçare aşığım! Benim yanmama, ağlamama sebep nedir bilir misin? Benim tatlı balım vardı. Beni ondan ayırdılar. Şirin’im haksızlıkla elimden …

HZ-MUHAMMED-MUSTAFA-SAV

Hz. Muhammed Mustafa [s.a.v]

O; arz üstünde insanlığın ilk gününden bugüne yapılmış ve bundan sonra da kıyamete değin yapılacak inkılabat içinde kendisine bütün cephesi ile -İNKILAB- denilecek inkılabın organizatörü ve tek komutanı. Son yüzyılda bir inkılab furyasıdır kopuyor, ancak biz inkılab kelimesinin anlamına bütünü ile vakıf olmadığımızdan, birçok kavramda olduğu gibi, inkılab kavramında da kargaşadan kurtulamadık. O; yaptığı inkılabla, …

Hz. Ebubekir [r.a]

Asıl adı: Abdullah. Ebubekir künyesi ile tanınır. Sonra da Sıddık ve Atik lakaplarını aldı. Babasının adı: Osman. Ebukuhafe künyesini taşır. Anasının adı: Selma. Ümmülhayr künyesi ile tanınır. Nesebi: Hem ana, hem baba tarafından Müreb b. Kaab’de peygamber (S.A.V)’in nesebi ile birleşir. Kureşi teymi kabilesine mensuptur. Resulü Ekrem (S.A.V)’den sonra bu altın silsilenin en yüce, noktası, …

Hz. Selman-ı Farisi [r.a]

Nesebi; İsfahan’dan Abülmülk ailesinden gelmektedir. Aileleri Mecusi idi. Kendilerinden, evvelki ismi sorulduğunda; “Mabeh’ tir” demişti. Daha sonra bizzat Resulullah (s.a.v)’in ağzıyla; “Selman-ül Hayr”, (Hayırlı Selman veya Hayrın Selmanı) diye değiştirildi. Künyesi: Abdullah’ tı. Müminlerin annesi Hz. Aişe (r.a) şöyle buyuruyordu: “Birçok geceler, Selman ile Resulü Ekrem (S.A.V) yalnız kalırlardı. Hatta bu geceler ezvacı tahirattan hiç …

Kasım Bin Muhammed [r.a]

Tâbiînin büyüklerinden, Medîne-i münevveredeki yedi büyük âlimden biri. İnsanları Hakk’a dâvet eden onlara doğru yolu gösterip, hakîkî saâdete kavuşturan ve kendilerine “silsile-i âliyye” denilen büyük âlim ve velîlerin üçüncüsüdür. Babası Muhammed, hazret-i Ebû Bekir’in oğludur. Annesi Sevde, Yezdücerd’in kızı olduğundan, İmâm-ı Zeynel-âbidin ile teyze çocuklarıdır. Hazret-i Osman’ın hilâfeti zamânında 640 (H.19) senesinde doğdu. Başka târihlerde …