MECMA’UL ÂDÂB 30/03/2010 SOHBET KONUSU ON DÖRDÜNCÜ BAB HER AMELDE NİYET ETMENİN ÂDÂBI Namaz, oruç, hac, zekât gibi yakınlık kast edilen farzlarda niyet etmek farzdır. Niyetsiz olarak eda edilirse muteber değildir, fasid olur. Fakat bu gibi yakınlık amaçlanan farz amellerin işlenmesine aracı ve de sebep olan ne kadar amel varsa, o amel ne kadar farz …
Mürşid-i Kamillerin Yanında Nasıl Davranılır?
Niyet, dinin usüllerinden büyük bir asıldır. Bütün ibadetlerin kökü mesâbesindedir. Buna,(İnnemel-a’mâlü bin-niyyât) Buna göre bir işe başlarken, her şeyden önce niyet ve ihlâs şart ve mühimdir. Niyet hàlis olmadıkça o işten hayır beklemek boşunadır. Niyette ihlâs olmadan kurbiyyet mümkün değildir. Zirâ ihlâs olmadan kurbiyyeti elde edeceğini zannedenlerin kazancı ancak Hak’tan uzaklaşma olur. Rızâ-yı Bârî’yi kazanayım …
Kuran Okumanın Adabı
Kur’an okumak müminin Allah’a münacatıdır. Hadisi şerifte;“ Bir kimse rabbi ile konuşmak isterse kur’an okusun” buyrulmuştur. Kur’an’ın okunuşu hakkındaki adab şöyledir; 1-Güzelce abdest almak 2-Kıbleye karşı namazda oturduğu gibi oturmak 3-Euzü besmele çekmek 4-Tecvide riayet etmek 5-manasını düşünmek 6-Manaya gücü yetmiyorsa, manasını anlayan birinin yaptıklarını yapmak 7-Hüzünlü bir sesle okumak, sesi şiddetlendirmemek Çünkü hüzünlü okunan …
Kelimat-ı Kudsiyye 6. Bölüm
Abdurrahman Taği hazretleri –Allah ondan razı olsun- Cokreş köyündeki bir sohbetinde şöyle dedi: -Tarikatın amacı nefsin alçaklığının ve pisliğinin farkına varmaktır. Çünkü fazilet şükürdedir ve şükredicilik de bizden değildir. Çünkü insanda bulunan her iyi haslet Ulu Allah’tandır. Kul şükredince onu buna Ulu Allah muvaffak ettiğine göre insana hiçbirşey kalmaz ve böylece insan kusurlu durumdan çıkmış …
Peygamber (sav)’e Tabi Olmanın Adabı
22/02/2010 SOHBET KONUSU PEYGAMBER (S.A.V.)’E TABİ OLMANIN ADABI Kâinatın efendisine (sallallahu aleyhi veselllem) tabi olmak, hareketlerinde, emirlerinde ona tabi olmak farzdır. Nisa suresinde; “Ey iman edenler Allah’a ve Resulüne itaat edin.” buyurulmuştur. Bu emri yerine getirebilmek için bazı usullere uymak gerekir. Bunlar, 1-Ashab-ı kirama tabi olmaktır. Hadis-i şerifte: “Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine tutunursanız tutunun kurtulursunuz!” …
Velilere Niçin Hürmet Etmeliyiz?
Tasavvufun dışında kalan ve ona taassupla bakan bazıları, hürmetle ibadeti birbirine karıştırıyor. Öyle ki, bu kimseler müridin mürşidine gösterdiği edeb, hürmet, teslimiyet ve muhabbeti çok aşırı bularak, müridi ve mürşidi şirkle suçluyor. İşin tuhaf yanı, onların şirkle suçladıkları Allah dostları da, bir ömür boyu bütün şirk çeşitlerinden kurtulmak için uğraşıyor. Aslında veli, işin en başında …
Duanın Adabı
17/01/2010 SOHBET KONUSU SEKİZİNCİ BAB DUANIN ÂDÂBI En faziletli, en hayırlı, riyadan en uzak olan dua Rabb’den yalvararak ve korkarak dilen duadır. Ayette; “Rabbinize yalvararak gizlice dua edin” (Araf suresi-55) buyurulmuştur. Hayber kazasında Ashap yüksek bir yere çıktıklarında yüksek sesle tekbir getirdiler. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi veselllem)’da bundan onları men etti …
Kelimat-ı Kudsiyye 5. Bölüm
Abdurrahman Tağî hazretleri —Allah ondan razı olsun— Tercunk köyündeki evinde şunları söyledi: — «Bizim tarikatımızda salikliğin belirli bir süresi yoktur. Nitekim Mevlâna Halid Şehrzurî hazretleri “s a l i k l ik ne zaman sona erer? Şeklindeki bir soruya karşılık “o beşikten mezara kadar sürer” diye cevap vermiştir. Bizim tarikatımız sevgili uğruna ruhu feda etme …
Namaz Adabı
MECMA’UL ÂDÂB 01/01/2010 SOHBET KONUSU YEDİNCİ BAB NAMAZ ÂDÂBI Namazda dikkat edilmesi gereken en önemli âdâb huşûdur. Huşû; bir kimsenin namaza başladığı andan selam verinceye kadar geçen sürede kendisinin namazda ve Allah’ın huzurunda münacatta bulunduğunu bilmesi ve bunu düşünerek namazını edâ etmesidir. İşte bu hudû ve huşû içinde kişinin lezzet alabilmesi …
Mürşid ile Huzurda Bulunma Edebi
Feyzin gelişi bunu bağlıdır. Bu da iki kısımdır; biri zàhiren, biri de bâtınendir. Zàhir huzur edebi odur ki, mürid mürşidinin yüzüne bakmayarak, huzurunda boynunu büküp şöyle durmalıdır: Sanki sultandan kaçan bir köle tutulup sultanın huzuruna getirildiği vakitteki gibi. Ve o dâimâ huzû ve huşû üzere ola ve mürşidin emri ve izni olmadıkça oturmaya ve iktizà-yı …
