(590 ? – 32/652)Rasûlullah’ın hayatta iken Cennetle müjdelediği on sahâbîden ve ilk müslümanlardan biri. Kureyş kabîlesinin Zühreoğullarından Hâris’in oğlu olup Câhiliyye devrinde asıl adı Abdulkâ’be veya başka bir görüşe göre Abdu Amr idi. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in Erkam’ın evindeki faaliyetlerine başladığı günlerde İslâm’a giren Abdurrahman’a bu ismi Rasûlullah vermiştir. Ebû Muhammed künyesi ile tanınan Abdurrahman’ın annesi …
Hz.İshak Aleyhisselam
İshak Aleyhisselâm İshak Aleyhisselâmın Soyu Ve Doğuşu: İshak Aleyhisselâm; İbrahim Aleyhisselâmın ikinci oğlu olup Hz.Sâre´den doğ-muştur.[1] O zaman, İbrahim Aleyhisselâm, yüz yirmi yaşında bulunuyordu. [2] Ahd-i Atîk´da ise, İsmail Aleyhisselâmın, Babası seksen altı yaşında bulundu¬ğu sırada, İshak Aleyhisselâmın da, Babası, yüz yaşında olduğu sırada doğduğu bildirilir. [3] İshak Aleyhisselâmın doğuşu, Kur´ân-ı kerimde şöyle açıklanır: “And …
Farzlara ve Sünnetlere Uymak
İmam-ı Rabbani hazretleri «Mektubat» adlı eserinde şöyle diyor «Allah’a yaklaştıran ibadetler farzlar ile birlikte yapılan nafilelerdir. Farzların yanında nafilelerin değeri yoktur. Zamanında yerine getirilmiş bir tek farz bin yıllık nafile ibadetten hayırlıdır. Farzı yerine getirirken bir sünnete veya adâba riayet etmenin hükmü de aynıdır. Nitekim rivayet edildiğine göre bir gün Hz. Ömer —Allah ondan razı …
Zübeyr Bin Avvam (r.a)
Hz. Zübeyr, Peygamber efendimizin halası olan Hz. Safiyye’nin oğludur. İlk Müslümanlardandır. Cennetle müjdelenen on kişiden biridir. Îmân ettiği vakit, amcası çok kızmıştı. Dinden dönmesi için, kendisini ateşe sokup çıkartıyordu. Amcasının, “Daha fazla inat etme, atalarının dînine dön” teklifine karşı diyordu ki: – Aslâ küfre dönmem! Allah birdir. Fayda veya zararı olmayan putlara tapmam. Lâ ilâhe …
Tasavvuf
Tasavvuf bir ilimdir. Hem de başlıbaşına bir ilim… Tasavvuf, kalbin ve nefsin iyi ve kötü hallerini bilip, kötü hallerden temizlenmeyi ve iyi hallere bezenip Allahü Telâyı yakın olmayı öğretir. Tasavvufun hedefi insandır ve insanı islahtır. Bu sebeple, tasavvufun insana nasıl baktığını bilmek lazımdır: İnsanın iki cephesi vardır. 1- Maddi vücut 2- Manevi vücut. Maddi vücut …
Hz.İsmail Aleyhisselam
İsmail Aleyhisselâm İsmail Aleyhisselâmın Soyu: İsmail Aleyhisselâm; İbrahim Aleyhisselâmın, Hz.Hâcer´den doğan ilk ve büyük oğludur.[1] İsmail Aleyhisselâmın Doğuşu, İsmail Aleyhisselâmın Annesiyle Birlikte Mekke´ye Götürülüşü, İsmail Aleyhisselâmın Kurban Edilmek İstenilişi, İsmail Aleyhisselâmın Sünnet Oluşu, İsmail Aleyhisselâmın Arapça Öğrenişi, İsmail Aleyhisselâmın Ok Atıcılığı, İsmail Aleyhisselâmın Ata Biniciliği, İsmail Aleyhisselâmın Davarcılığı, İsmail Aleyhisselâmın Evlenişi; İsmail Aleyhisselâmın Kabe´yi …
Talha Bin Ubeydullah (r.a)
Hz. Talhâ bin Ubeydullah, Resûlullah efendimizin; “Talhâ ve Zübeyr, Cennette komşularımdır” hadîs-i şerifiyle medhedilen sahâbidir. Hz. Talhâ, ticâretle uğraştığı için sık sık Mekke dışına çıkardı. Bu seyâhatlerinden birinde Şam yakınlarında Busra kasabasında bir panayıra gelmişti. Burada bir râhip; – Panayıra gelenlere sorun; içlerinde Mekke’den gelen var mı? diye seslendi. Talhâ bin Ubeydullah: – Evet, ben …
Ahlak
Yüce Allah: وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ Şüphesiz ki sen yüksek bir ahlak üzeresin(Kalem 68/4) Hz. Aişe(R.a) Resulullah’ın ahlakı kurandı demiştir. Yine Efendimiz (s.a.v.) muhakkak ki ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim. Bir adam Peygamber Efendimizin önüne gelip Ya Resulullah din nedir? Demiş ve din güzel ahlaktır cevabını alınca sağına geçip din nedir diye aynı soruyu …
Ebu Ubeyde Bin El-Cerrah
Emînü’l-Ümme lâkabıyla anılan, ilk müslümanlardan ve aşere-i mübeşşere* ‘den olan sahâbî. Asıl adı Amir b. Abdullah b. el-Cerrâh’tır. Kureyş kabîlesinin Fihroğulları’ndandır. Nesebi, Rasûlullah’ın nesebiyle dedelerinden Fihr’de birleşir (İbn Sa’d, et-Tabakat, III, 297; İbnül-Esir, Üsdü’l-Ğâbe, III, 84). Ebû Ubeyde, Hz. Ebû Bekir’in dâvetiyle veya Osman b. Maz’un başkanlığında arkadaşlarıyla Rasûlullah’a giderek müslüman olmuştur (İbn Sa’d, et-Tabakat, …
Tasarruf ve Keramet
Kâdir-i Mutlak olan Cenâb-ı Hak, bir şeyi murâd ettiği zaman ona “Kün” yâni “ol” der ve o iş gerçekleşir. Buna rağmen Allâh Teâlâ ilâhî murâdı muktezâsınca bâzı hâdiselerin tasarrufunu birtakım kullarına tevdî eylemiştir. Hakîkatte o tasarruflar, yine Rabbimizin yaratıcı sıfatıyla o işe dâhil olmadığı müddetçe gerçekleşemezse de Cenâb-ı Hak böylesi tasarruflarda bu kullarını birer vâsıta …
